Babakamp, Babadağ zirvesinden bir kaç yüz metre aşağıda yer alan Akçaovacık’ta, sürdürülebilir enerji kaynakları ve doğal malzemelerle inşa edilen ilk yaşam alanı. Kendilerinin ifade ettiği şekilde burası bir ekolojik çiftlik ve inziva alanı. Su doğal kaynaklardan depolara doldurulup enerji güneş panelleriyle üretiliyor. Ayrıca çöplerin geri dönüşümüne önem veriliyor. Bu sebeple restoran dahil her alanda üçlü (organik/inorganik veya geri dönüşüme uygun/geri dönüşüme uygun olmayan şeklinde) çöp kutuları bulunuyor. Kamping alanı dışında bir de ahşap ve taş evler olarak seçenekler mevcut. Ortada octagon isimli bir kafe, hemen yanında fuegon isimli bir bar, yan tarafta bir ateş yakma alanı, playground isimli 180 metrekarelik camekan, bir adet havuz ve çevresinde renkli minderli şezlonglar, calisthenics alanı, voleybol sahası, mükemmel bir manzaraya sahip seyir terası, orman içerisinde tenis masası, vitamin bar… gibi pek çok alternatif mekan önerisi var. Fikir olarak muntazam, desteklediğim ve saygı duyduğum bir kamp alanına güzel hislerle adım attım öncelikle. Fakat üzülerek söylüyorum ki bu 7 gün boyunca yaşadıklarımız, güzel bir fikrin açgözlü ve paragöz bir işletme ile amacından saptırıldığını ve bu komünal yaşam vitrini kullanılarak kandırıldığımızı gösterdi bana. Müşteriden ne koparsak kardır mantığı yüzünden böyle bir işletmeden iğrendim açıkçası. Öncelikle yiyecek ve içeceklerde bahsetmek istiyorum. Fiyatlandırma verilen bir kart üzerinden. 400 liralık veya 800 liralık kartlar alıyorsunuz. 400 liralık kartın içinde 40 tane “M” var yani her “M” 10 tl değerinde. Menülerde yiyecek ve içecek fiyatlandırması da bu M’ler ile yapılıyor. Çevrede herhangi bir süpermarket ya da ihtiyaçlarımızı tedarik edebileceğimiz bakkal/market/büfe vs yok onu belirteyim. Yani kamp alanına transfer aracılığı ile giriş yaptıktan itibaren kamp alanındaki her koşula mahkum kalıyorsunuz. Başka bir yerden alışveriş yapamayacağınız için fiyatlar epey şişirilmiş durumda. Satılan bir filtre kahve 3M (30 lira), bir tuborg gold 7M, Calsberg 8M (70 ve 80 lira) Bu yazıyı yazıyor olduğum sırada güncel fiyatlar: Starbucks’ta filtre kahve tall boy 18.75 lira, Starbucks tall boy americano 21.75 lira, Migrosta bir tuborg gold fiyatı 27.50 lira. İstanbul’da mekandan mekana bira fiyatı değişmekle beraber buranın fiyatlandırması Suadiye ile yarışır. Kıyaslamayı oturduğunuz semte göre yapabilirsiniz. Sabah bir espresso (fiyatı 2M) ve bir americano istedim. Menüde americano olmadığını görünce iki espresso istemeye karar verdim, aldığım espressolardan birini sulandırıp kendi americanomu yaparım diye düşündüm ve yaptım. Fakat benden fiyat olarak bir espresso bir de filtre kahve parası (3M) alacağını söyledi. Ben filtre kahve almadığımı ondan sadece iki espresso aldığımı söyledim. Ayrıca menülerinde yazmayan bir içecek için o anda istediği fiyatı kafasından uydurmasının saçmalık olduğunu söyledim. Bana menüde yazmayabilir ama americano ile fitre kahve aynı şey dedi. Filtre kahve ve am
Translate